Monday, April 22, 2013

Derin Savaş! / Ergun Diler / Takvim Gazetesi

Derin Savaş!

Cumartesi günü yazımı şu notla tamamlamıştım: Obama'yı BAŞKAN yapan gücün Ortadoğu hesapları bozulmalıydı! Bu da MÜSLÜMAN birinin Amerikalılar'ı öldürmesiyle olabilirdi! Obama'ya olan halk desteğinin kaybolması için böyle bir eylem şarttı! Ulusal Amerika'yı köşeye sıkıştıran güç, sahibi olduğu gazete ve televizyonlardan "Siz ismi HÜSEYİN olan birini Başkan yaptınız! Amacınız Ortadoğu'yu değiştirmekti. Gördünüz mü Müslümanlar'a destek veren başkanınızın düştüğü hali!" diyerek politikaları değiştirmeye zorluyor! Zaten bombacıları seçen de onlar! Bombacının Türkiye'den geçmiş olması, Obama'nın Ankara'ya olan desteğini geri çekmesi için yapılan bir şantaj! Timurlenk öldürüldü! İster misiniz küçük kardeş Cahar da konuşamadan öldürülsün! Aynen böyle oldu! Bu senaryonun gerçekleşmesi için bir gün yetti! Cahar isimli küçük terörist de ağır yaralı olarak ele geçirildi!

Binlerce kişinin izlediği BOSTON Maratonu'nda basına verilen iki gencin fotoğrafı, onların bombacı olmasına yetmişti! 2 Çeçen gençle ilgili hiçbir şey bilmediğimiz halde tüm dünya beyaz ve siyah şapka takan iki Çeçen'in bombacı olduğuna hükmetmişti! "NEDEN" sorusunu soran yoktu. 11 Eylül saldırılarından sonra o Arap gençlerinin İKİZ KULELERİ vurduğuna inanmadık mı! Bu İslamcı teröristler de çok oluyor denilmedi mi! Birileri bu saldırıların üstünde sörf yapıp "En büyük tehlike İslam" sözleriyle son noktayı koymadı mı! Zihinlerde Müslüman eşittir terörist algısı oluşmadı mı! Aslında adamlar yıllardır aynı taktikle mücadele ediyordu! Biz de her defasında bu oyuna düşüyorduk...

Turgut Özal, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Eşref Bitlis, Cem Ersever gibi onlarca insanımız ortadan kaldırıldı! Hiçbirinin neden öldürüldüğünü öğrenemedik! "Bir tuğla çekersek altında kalırız" sözleriyle bilmediğimiz, tanımadığımız bir yapıya gönderme yapıldı! Devleti temsil eden insanlar bir şeylerden korkuyor, üstüne gidemiyordu! Bu neydi? Nasıl bir yapıydı? Geçtiğimiz hafta izlediğim belgeseli iki satırla geçiştirmiştim. Ama biraz açmak lazım. Sonuçta o fotoğraf bütün devletlerin bilinmeyen ve görülmeyen gerçeğidir! Anlatayım... Rusya Devlet Başkanı Putin, göreve geldikten sonra devleti değiştirmek için düğmeye bastı. Aslında kararı alan devletti! Nasıl komünizm bir gecede gittiyse şimdi de başka şeyler olacaktı! Ama uygulayacak olan isim oydu!

Danışmanlarına "Oligarklarla görüşmek istiyorum" emri verdi. Danışmanları haklı olarak "Gizli ve basından uzak yapılsın" teklifi getirdi. Ama Putin tam tersine toplantının duyulmasını istiyordu. Çünkü amacı değişimin başladığını göstermekti! Öyle de oldu! Kameraların ışığında petrolden gaza, nikelden finansa kadar ülke kaynaklarını kontrol eden ne kadar DEV İSİM varsa masanın başındaydı! Toplantıya katılanların ZENGİNLİĞİ dünyadaki birçok devletten daha fazlaydı! Putin, kısa ve net konuştu: Bu toplantı için uzun zamandır çalışıyordum. Bugün olması tesadüf değil. Sizler bu ülkenin kaderine hükmettiniz! Beni de seçen sizsiniz! Ama artık bir yol ayırımındayız. Devlete hükmetmekten vazgeçeceksiniz. Ya işinizle meşgul olacaksınız ya da karşınızda savcıları bulacaksınız.

Karar sizin... YUKOS'un sahibi bu toplantı için "Köpekler kavga etmeye başlamadan önce birbirlerini koklar, ondan sonra da kavgaya tutuşurlar" benzetmesi yapıyordu! İçeri alınan medya devi GUSİNSKY, bir gecenin sonunda televizyonları satmaya razı olup özgürlüğünü kurtarıyordu! Oligarklar mesajı almalarına rağmen yine de bildikleri yoldan gitmeyi tercih ettiler! Devletteki adamlarıyla elele yürümeyi istediler! İşte bu, büyük tasfiyeyi getirdi! Gidenler dünya Musevi sermayesi ile iç içe olan isimlerdi! Yeni oligarklar içinde Musevi kökenli isimler olsa da hepsi KREMLİN'e bağlıydı! Putin, bütün sermayeyi millileştirmiş, ülkesini PARA operasyonlarına kapalı bir hale getirmişti! Tabii bunu karşılığında birçok TERÖR eylemi ile karşılaşmıştı! Savaş PARA için yapılırken yorumlar başka değerler üzerinden ilerliyordu!

Oysa tarihte, DİN, DEMOKRASİ ya da HUKUK gibi değerler adına savaş yapıldığını gören yoktu! İnsanları sürükleyecek kavramlar, motifler kullanılır, kitlelerin motivasyonu tavan yaptırılır ancak gerçek gizlenirdi! Çünkü devletler çıkarları peşinden koşan yapılardı! PARA tek gerçekti! Ama sahnede gördüğümüz figüranlar bizi oyalıyordu! Tıpkı iki Çeçen genç gibi! PARA için savaşan güçler birbirine mesaj vermek zorundaydı! Bu bazen Arap, bazen Çeçen, bazen de bir Afrikalı olurdu! Kullanılan figürler nereye aitse orada kesinlikle kapanmayan bir hesap vardı! 11 Eylül'den sonra DEMOKRASİ adına Irak'a gelinmedi mi? Afganistan'a gidilmedi mi? Müslüman coğrafyası yeniden paylaştırılacaktı! Bu yüzden saldıranların MÜSLÜMAN olması gerekiyordu! Clinton'la birlikte Amerika bir bütün olarak Avrupa ile yol almaya çalıştı! Ama Amerika'nın bir bölümü bu ilişkiyi istemiyor, "Partnerimiz Ruslar olsun" diye bastırıyordu! Çünkü Ruslar'ın madenlerinden ve ordusundan başka bir gücü yoktu! Ama Avrupa medeniyet kurabilen, imparatorluklar yaratabilen bir coğrafyaydı! Tehlikeliydi yani! Bu nedenle Clinton'un sağ kolu AL GORE mahkeme kararıyla MAĞLUP sayıldı, yerine BUSH geldi! Avrupa ile el sıkışan ekip bertaraf edildi!

İşte Çeçen gençleri kullanan yapı Clinton'dan sonra kenara itilen güçtü! Avrupa ile sıkı bağları vardı! Bush'un politikaları Obama ile kabuk değiştirip devam ediyordu! Bunun sonucunda Müslüman coğrafyası Obama'nın tasfiye ettiği bu güce kapanacaktı! Putin'in oligarkları masa başına toplayıp yaptığını, Obama'nın Amerikası, Ortadoğu'daki nefes borularını keserek yapmaya çalışıyordu! Bu çatışma kendini BOSTON'da gösteriyor, Müslüman gençler kullanılarak "Milyonlarca genci karşınıza dikeriz. Amerika olarak bir adım daha atamazsınız" mesajı veriliyordu! Yani savaşın sebebi iyine PARAYDI! Türkiye'deki onca suikastın sebebi de bu iki gücün çatışmasıydı! Ortadoğu'da etkin olmamızı isteyen güç LAİKLİĞİ SAVUNAN isimleri ortadan kaldırıyor, diğeri de Özal gibi bölgeye inmeye çalışan AKILLARI yok ediyordu! Ama biz her olup bitene laik, sağ, sol, milliyetçi gibi içi boş şablonlarla bakıyorduk! Fotoğrafı doğru okuyamıyor verilen mesajları sağlıklı bir akıl süzgecinden geçiremiyorduk! PKK ve Kürt meselesi de bu hesaba dahildi! Şimdi de BÖLÜNME korkusu nedeniyle sağlıklı tartışmalardan uzak kalıyoruz. Evet bölünme korkusu kabul edilebilir ve ihtimal dahilinde olan bir seçenek! Ama bunun hangi şartlarda olabileceğini söyleyen çok az!

 Haritayı önüne alıp, "Araplar, Farslar ve Türkler bir KÜRT DEVLETİNE izin verir mi?" diye soran ve cevap arayan yok! Kurulacağı söylenen Kürt Devleti "Sahibi olduğu gazı ve petrolü nereden çıkarıp satar?" diye muhakeme yapan yok! "İsrail gibi etrafı düşmanlarla çevrili bir Kürt Devleti'nin yaşama şansı var mı?" diye akıl yürüten yok! Hep şablonlar üzerinden gidiyoruz. Kürtler'i ve süreci yönetemezsek bölünme ihtimali çok yüksek! Çünkü BARIŞ gelmediği an PKK'ya destek veren güçler bu kez ORDULARLA gelecek! Bunu görmek için kahin olmaya gerek yok! Dünyanın kavgasının yapıldığı arenada Ankara bir karar vermek zorundaydı! Dışında kalamayacağı bir kavgada iki güçten birini tercih etmek zorundaydı! Olan da bu! Boston'da patlayan bombanın Kerkük'te patlayandan farkı yok! Kavga aynı, oyuncular aynı! Bu nedenle olaylara duygularımızı kabartan motiflerle değil de akılla bakmalıyız! En büyük tehlike içeride İKİ PARÇA olmamız! Ne demek istediğimi önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ankara hem içeride hem bölgede var olmak zorunda. Tarih başka türlü yazılmıyor! NOT: Irak ve Suriye'deki Kürtler'in denize ulaşmaları engellendiği zaman hiçbir sorun yok! Ankara'nın bunu yapacak gücü ve birikimi var! Ama bunu anlatan yok! 

http://www.takvim.com.tr/Yazarlar/ergundiler/2013/04/22/derin-savas

No comments:

Post a Comment