Wednesday, June 26, 2013

(Kandil'de) "Ay Işığı" da var ve/veya Atatürk Türkiye'si "Matematiksiz" yaşayabilir mi?!



(Kandil’de) “Ay Işığı” da var ve/veya Atatürk Türkiye’si “Matematiksiz” yaşayabilir mi?!

“Asıl önemli olan mesele, düşman tarafın niyet ve hareketlerini keşfedebilmektir.”
Mustafa Kemal
http://www.odatv.com/n.php?n=bu-rezaleti-dunyanin-hicbir-yerinde-gormedim-2606131200
http://www.odatv.com/n.php?n=israilden-komplo-teorilerine-kapi-acacak-cikis-2606131200
http://ultra-turkler.blogspot.com/2013/06/vatikan-israille-diyalog-kuranlar-neden.html
http://ultra-turkler.blogspot.com/2013/06/ankann-uyans-veveya-fetullah-gulenden.html
http://www.odatv.com/n.php?n=capulcu-deme-2406131200
http://ultra-turkler.blogspot.com/2013/06/torn-country-veveya-bolunuk-yrtk-ulke.html



Durum Analiz?!
2013, Final süreci?!
Gordion Düğümü?!
Derin Fırıldak?!
Batı medyasında Erdoğan ile Esad yer değiştirdi!
Erdoğan “diktatör”, Gülen hizmet adamı!
Gül, Erdoğan’In safında!
Gülen, Gökçek; Barzani ile uzlaştı, “Yeni Anayasa” üzerinden, Gül, Erdoğan’ın eli ile “Laik, üniter devlet”i tasfiye etmek istiyor?!
Acem açılımı?!
Siyasal kürt hareketi de ısparmaça!?
Karayılan, Öcalan’ı tasfiye etmeye çalışıyor!
PKK’da bir’leme operasyonu!
Barzanistan!?
CHP’de, Atatürkçü, F’ Topaç ayrımı!
AKP, PKK ile çözüm süreci yürütürken, ABD; Suriye’ye, Türkiye üzerinden insan, silah, “özel kuvvet” ve/veya para karşılığında hizmet veren “İngiliz SAT komandosu” katkısında bulunuyor!
Demem o ki:
Taksim Gezi Parkı üzerinden Erdoğan’ın ip’i ağaca asıldı!
Acem vadesi doldu!?
AKP’nin mecburiyetleri üzerinden “İran’la savaş” hatırlatması yapılıyor!!
Demem şu ki:
Gülen & Barzani Demokrasi Hareketi üzerinden Erdoğan’ın ip’ini çekecek öfkeli ulusalcı aranıyor!
Ne adına?!
Hazinesi boşalmış Türkiye’yi aks asker ve/veya taşeron ordu yapmak adına!
Sözün özü:
Erdoğan’ın ipi çekilecek ise Erbakan’da olduğu gibi o ip’ini çekmek, Fetullah Gülen gibi Vatikan & Kudüs ekseninde “diyalog” yapan’lara yakışır!
Hoca’zade’nin bebelerinden 28 Şabat operasyonu!
Netice:
Su’yun özenle bulandırıldığı bir konjonktürde, sadece ter akıtmak yetmez, neyi neden yaptığını da her daim bilmek şarttır.
Ezcümle:
“Arkadaşlar, bir ülkede namus sahipleri, en az şer ehli kadar cesur olmadıkça, o memleket mutlaka batar!”
“Arkadaşlar, şartlar tamam olduğunda ihtilal, milletler için meşru bir haktır. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam!”
http://tr.wikisource.org/wiki/Cemal_G%C3%BCrsel%27den_Ethem_Menderes%27e_mektup
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/01/kaht-rical-veveya-haki-alakart-13-ocak.html
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/06/savas-sanat-veveya-13-numaral-matador.html
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/07/durum-analiz-veveya-altnlar-nerede.html
Nokta.



Kitabın adı: BATIŞ YILLARI
Yazarı: Falih Rıfkı Atay
http://tr.wikipedia.org/wiki/Falih_R%C4%B1fk%C4%B1_Atay
Pozitif Yayınları
Hürriyet, Kasım 2012
224 sayfa
(…)
Sayfa 42:
Liberal İngiliz kabinesi, partinin sol kanadını düşürerek Boğazlar üzerindeki Rus istekleri yüzünden genç Türkleri gücendirmekten çekinmektedir.
İswolsky Alman Başbakanı’na demiştir ki:
“İngilizler Türk’ten fazla Türk olmuştur!”
İster istemez o da boynunu eğer.
(…)
Sayfa 110:
Bir de Cemal Paşa’nın hatıraları var. Cemal Paşa öncesinden beri ihtilalciler arasındadır. Enver ve Talat’la beraber kabinenin üçüncüsüdür. Anlattığına göre bir gün otomobiline binerken bakar ki, Enver’le Talat, Boğaz’dan gelmektedir. Olsa olsa sadrazamla bir şey konuşmuş olacaklar. Kendisinden gizlenen şey nedir? Merak edip Enver’den sorar. Şöyle bir cevap verir:
Saklanan şey Almanya ile ittifak meselesidir. Kendisinden saklanan adam da Bahriyeli Nazırı!
Devlet Almanya ile ittifak yapacaktır. Ötekileri bırakınız, bahriye nazırının haberi yok! Devletin satın aldığı harp gemisi Rus limanlarını topa tutarak harbi bir olupbitti kılmıştır. Sadrazam da, dahiliye nazırının da bahriye nazırının da, sözü doğru ise harbiye nazırının da haberi yok.



Kitabın adı: KURTULUŞ
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=89530
Yazarı: Falih Rıfkı Atay
Hürriyet
Pozitif Yayınları
Kasım 2012
203 sayfa
(…)
Sayfa 7:
ÖNSÖZ
Moda, 20 Şubat
Evet on sekizinci yüzyılın sonlarından beri kurtuluş yollarını arıyoruz. Altı ihtilal yaptık. Doğru “teşhis” koyan ve doğru ‘tedavi’ yolu gösteren yalnız Atatürk devrimciliği olmuştur.
Kurtuluş onun gösterdiği bu yolda Türkiye Türklüğünü Batı medeniyet toplumları arasına katmaktır. Ne sağa ne sola sormaksızın onun yolunda yürümektir. Bu kitapta topladığım yazı ve fıkralarda Kurtuluş Savaşı’na kendi anlayış ve görüşlerimle devam ediyorum.
Falih Rıfkı Atay
(…)
Sayfa 9:
Üçüncü Selim, Fransız İhtilali yılında tahta çıkmıştır.
(…)
Sayfa 14:
Altı ihtilal bizi kurtarmaya yetmedi. Bu ramazanda gördüm ki, eğer siyasi parti aydınları medeniyetçi ve kültürcü prensiplerde birleşmezlerse, yeni bir kurtuluş savaşı devrine gireceğiz.
Altı ihtilal… Acaba Hızır’ın hikayesini bilir misiniz? Bilenler bilmeyenlere anlatsın, demekten başka çarem yok!
(…)
Sayfa 17:
Hitler, ellinci yıldönümü için Türkiye’den Berlin’e gittiğimizde bize demişti ki:
“Atatürk her türlü vasıtaları elinden alındığı zaman da bir milletin kendini kurtarma vasıtalarını yaratabileceğini bize öğretmiştir.
(…)
Sayfa 98:
“Emval-i metruke” (Sahipleri Kaybolmuş Mallar).
(…)
Sayfa 135:
“Dikkat ediniz” demişler, şimdi görülmedik bir şey göreceksiniz. Polis, reise selam verecek. Halbuki bilirsiniz belki, İngiliz Polisi, Kraliçe’ye bile selam vermez!
(…)
Sayfa 161:
Eğer Atatürk yaşasaydı, bugünün olayları ve gerçekleri karşısında ne düşünürdü, diye sormak ve böyle bir soruya cevap arayıp vermek saçma bir şeydir. Bu bir falcılıktan ibaret. Zati Atatürk 1965 yılına kadar yaşasaydı, 1965 Türkiyesi’nin ne olacağını kestirmek de imkansızdır. Bizler ki, onun yaptıklarını bile tutamadık, bozduk.
(…)
Sayfa 162:
Nitekim, 1919’dan 1923’ü gören yalnız o olmuştu. Kendisine bir hayal arkadaşı bile bulamamıştı.



Kitabın adı: MUSTAFA KEMAL’İN MÜTAREKE DEFTERİ
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=442557
Yazarı: Falih Rıfkı Atay
http://tr.wikipedia.org/wiki/Falih_R%C4%B1fk%C4%B1_Atay
Hürriyet
Pozitif Yayınları
Kasım 2012
136 sayfa
(…)
Sayfa 15:
Tebşirci: Müjde
(…)
Sayfa 23:
Son hayal: “Büyük Millet Meclisi önünde kara örtülü bir katafalk!”
(…)
Sayfa 31:
Mustafa Kemal’in esir düştüğü havadisi yayıldığı akşam
(…)
Sayfa 73:
Mesela “Akl-ı selim” ve “sağduyu” karşılığını o zaman ben teklif etmiştim. Tepkileri, eğer “suikast” gibi tek kelimeleşmiş değilseler, tasfiye ediyorduk.



Kitabın adı: ATATÜRK NE İDİ?
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=466978
Yazarı: Falih Rıfkı Atay
http://tr.wikipedia.org/wiki/Falih_R%C4%B1fk%C4%B1_Atay
Hürriyet
Pozitif Yayınları
Kasım 2012
176 sayfa
(…)
Sayfa 128:
25 Ağustos notu: Çadırlı ordugahtayız. Kocatepe’nin eteklerinde…
(…)
Sayfa 159:
Kaldı ki, nusrat ve adem-i nusrat (yenmek yenilmek) Allah’ın iradesine bağlıdır.



Kitabın adı: ATEŞ VE GÜNEŞ
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=130941
Yazarı: Falih Rıfkı Atay
http://tr.wikipedia.org/wiki/Falih_R%C4%B1fk%C4%B1_Atay
Hürriyet
Pozitif Yayınları
Kasım 2012
150 sayfa
(…)
Sayfa 10:
Çöl coğrafyasının bize öğrettiği sıradan topraklardan ne kadar başkaysa, çöl savaşı, çöldeki ölüm, çölün kahramanlığı ve tahammülü bile o kadar özeldir. Dümdüz bir kum üzerinde bir ordu kendini, hareketlerini, gücü ile araçlarını düşmandan çok zor gizleyebilir. Bazen de hiç gizleyemez. Çölde siper savaşlarının bütün silahları var, fakat bütün kolaylıkları yoktur. Çölde insan susar fakat su bulunmaz. Orada bir günlük güneş, bizim bütün bir yaz süren güneşimizden daha kızgındır. Bütün bir mevsim yol alsanız, gece basmadıkça gölge, Allah göndermedikçe yiyecek bulamazsınız. Çoğu hurma ağaçlarının gölgesi, kendi gövdesinin yarısını bile örtmez. Bedevilerin birçoğu yolcu atlarının gübrelerinden ayırdıkları arpa taneleri ile yaşarlar. Akşam bütün gönüllere Anadolu çeşmeleri ile köy söğütlerinin hüznü çöker. Neo o yol bu ayaklar için, ne o hava bu göğüsler için, ne de o cesaret bu cesurlar içindir. Ayak üstünde göğüs göğüse çarpışan eski cengaverlerin resimlerine baktıkça şu askerler şimdiki kahramanlardan kaç kere daha kahraman derdim. Boş çöllerde yanık yüzlü köy erkeklerine bakarken bu soruyu bin kere sordum. Çöllerde o kadar güç yürünüyor ve o kadar rastgele şeyler yaşanıyor ki, ölümle düşman bu zahmet yanında hiç kalır.
(…)
Sayfa 15:
Artık savaşlar iki ordunun birbiri ile çarpışmasından ibaret değildir. İki memleket, iki tek parça alem gibi birbiri üstüne yürür.
(…)
Sayfa 15:
Savaşları ordular ve milletler beraber yaptı.
(…)
Sayfa 36:
Ay ışığı da var.
(…)
Sayfa 53:
Çölde Hayat
(…)
Sayfa 55:
Yeni Çöl
(…)
Sayfa 87:
Bir arkadaşım:
“Harita ne kadar kalabalık ve burası ne kadar boş!” dedi.
(…)
Sayfa 134:
Yemen kahramanları ne yapıyor?



Kitabın adı: BABANIZ ATATÜRK
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=101161
Yazarı: Falih Rıfkı Atay
http://tr.wikipedia.org/wiki/Falih_R%C4%B1fk%C4%B1_Atay
Hürriyet
Pozitif Yayınları
Kasım 2012
150 sayfa
(…)
Sayfa 27:
Frenkler, İttihatçılar’a Jön Türk (Genç Türk) derlerdi.
(…)
Sayfa 83:
Mustafa Kemal: Asıl önemli olan mesele, düşman tarafın niyet ve hareketlerini keşfedebilmektir.
(…)
Sayfa 85:
Savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanı ile ıslanmadıkça bırakılamaz, demişti.
(…)
Sayfa 88:
Kurtarıcı
(…)
Sayfa 140:
Tehlike insandan kaçar, derdi.
(…)
Sayfa 149:
Amerika Cumhurbaşkanı Roosevelt demişti ki: “Benim üzüntüm iki türlüdür. Birincisi, böyle bir adamın kaybından dolayı bütün dünya gibi üzgünüm. İkinci üzüntüm ise bu büyük adamla tanışmak hususunda şiddetli arzumun yerine gelmesine artık imkan kalmamış olmasıdır.”



Kitabın adı: Mustafa Kemal’in ağzından VAHDETTİN
http://www.hizlial.com/u13.024.3570.0003/mustafa-kemalin-agzindan-vahdettin-falih-rifki-atay
Yazarı: Falih Rıfkı Atay
http://tr.wikipedia.org/wiki/Falih_R%C4%B1fk%C4%B1_Atay
Hürriyet
Pozitif Yayınları
Kasım 2012
130 sayfa
(…)
Sayfa 23:
Mustafa Kemal’in reddettiği Alman altın rüşvet’i!
(…)
Sayfa 23:
“Siz on altıncı kolordu kumandanlığını ve Anafartalar’ı yapmış olan Mustafa Kemal değil misiniz?”
Almanca sorulan bu suale Fransızca cevap verdim:
Evet, ekselans…
(…)
Sayfa 130:
Tekrar Bandırma Vapuru’na bindik. Aynı şekilde seyahat ederek, nihayet Samsun Limanı’na vardık.
Nokta.



Star Wars ve/veya Esad mı önce gidecek F’esad mı?!
http://ultra-turkler.blogspot.com/2013/06/ortalg-kim-karstryor-veveya-gulenin-1.html
http://www.odatv.com/n.php?n=cemaatin-bayrami-olsun-2506131200
http://www.izlebizle.net/killer-elite-film-izle.html
http://www.gazeteport.com.tr/haber/137933/istanbul-depreminin-eli-kulaginda
http://www.gazeteci.tv/baskan-u-donusu-yapti-172194h.htm
http://www.gazeteci.tv/o-kiz-konustu-172183h.htm
http://www.gazeteci.tv/burada-9-10-siddetinde-deprem-olur-168618h.htmhttp://www.internetajans.com/haber/yorumsuz-haberi-29487h.html
http://www.internetajans.com/haber/vergi-borcunda-yandasa-buyuk-kiyak-haberi-29496h.html
http://www.internetajans.com/haber/adem-yavuz-arslan-yogun-bakimda-haberi-29494h.html
http://www.gercekgundem.com/?p=552806
http://www.hurriyet.com.tr/planet/23581451.asp
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23583361.asp
http://www.sabah.com.tr/Gundem/2013/06/25/davutoglundan-flas-ab-aciklamasi
http://www.odatv.com/n.php?n=pkknin-kurucusu-dugun-yapti-2506131200
http://www.zaman.com.tr/ekonomi_patronlar-kulubu-cozum-icin-cizrede_2104220.html
http://www.zaman.com.tr/gundem_ihalar-silvanda-saldiri-gunu-ucmadi_2104210.html
http://www.zaman.com.tr/huseyin-gulerce/ey-yakip-yikan-gencler_2104203.html
http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2013/06/26/aninda-hacizde-ilk-uygulama-karamehmete
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/barlas/2013/06/26/bu-kadar-cehalet-ancak-tahsille-mumkun-olur
http://www.takvim.com.tr/Guncel/2013/06/26/levent-kircadan-skandal-sozler
http://gundem.bugun.com.tr/manidar-ifade--haberi/693397
http://www.bugun.com.tr/geziden-parti-cikar-mi-yazisi-693262
http://haber.stargazete.com/spor/fenerbahce-ve-besiktasa-bir-darbe-daha/haber-765826
http://haber.stargazete.com/guncel/bir-gezi-parki-yalani-daha/haber-765837
http://haber.stargazete.com/politika/ocalan-surec-basarili-gidiyor/haber-765790
http://www.gazetevatanemek.com/index.php/analizler/item/7802-ayiptir-gunahtir-zulumdur.html
http://haber.gazetevatan.com/her-an-catisma-cikabilirdi/548813/9/siyaset
http://haber.gazetevatan.com/kurtler-gezi-direnisinin-neresinde/548742/4/yazarlar
http://ekonomi.milliyet.com.tr/spk-dan-lobiye-inceleme/ekonomi/detay/1727992/default.htm
http://ekonomi.milliyet.com.tr/altin-bu-sabah-sert-dustu/ekonomi/detay/1728032/default.htm
http://dunya.milliyet.com.tr/berlusconi-ye-ilginc-destek/dunya/detay/1728048/default.htm
http://dunya.milliyet.com.tr/rus-askerleri-suriye-yi-terk-etti/dunya/detay/1728042/default.htm
http://dunya.milliyet.com.tr/jagland-dan-ab-destegi/dunya/detay/1727884/default.htm
http://dunya.milliyet.com.tr/rasmussen-den-ankara-ya-uyari/dunya/detay/1727887/default.htm
http://dunya.milliyet.com.tr/iran-abd-li-askerler-hatay-dan/dunya/detay/1727595/default.htm
http://dunya.milliyet.com.tr/-hedefimiz-yeni-fasillarin-bir-an/dunya/detay/1727889/default.htm
http://siyaset.milliyet.com.tr/pkk-nin-tahrik-edici-eylemleri/siyaset/ydetay/1727861/default.htm
http://www.hurriyet.com.tr/planet/23588443.asp
http://www.hurriyet.com.tr/planet/23586853.asp
http://www.hurriyet.com.tr/planet/23586775.asp
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/23589090.asp
http://www.odatv.com/n.php?n=meslegimin-ruhu-el-vermedi-2606131200
http://www.odatv.com/n.php?n=ismet-berkan-ikna-edemiyor-2606131200
http://www.gazetesport.com/haber/122804/sikeden-degil-yalan-beyandan
http://www.gazeteport.com.tr/haber/137973/ataturk-bulvarinda-bakan-krizi
http://www.thelira.com/haber/121425/spknin-bu-adimi-yabancilari-urkutur
http://www.turktime.com/haber/Melih-Gokcek-Garanti-Bankasi-na-Yuklendi-/229273
http://www.turktime.com/haber/Iran-in-Liderinden-Gezi-Yorumu-/229291
http://www.turktime.com/haber/Cin-de-Uygur-Ozerk-Bolgesi-Karisti-/229293
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/23586616.asp
http://www.medyaradar.com/haber/ikilafinbeli-99929/medyada-su-anki-durum-pespayelik-yerlerdeyiz--surunuyoruz.html
http://medyaradar.com/haber/gundem-99946/lemandan-bomba-karikatur-rasim-ozan-kutahyaliyi-prezervatif-ile-vurdu.html
http://www.odatv.com/n.php?n=chpde-kritik-secim-2606131200
http://www.odatv.com/n.php?n=vahdettinden-abdte-mektup-2606131200



Kitabın adı: ATATÜRKÇÜLÜK NEDİR?
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=101130
Yazarı: Falih Rıfkı Atay
http://tr.wikipedia.org/wiki/Falih_R%C4%B1fk%C4%B1_Atay
Hürriyet
Pozitif Yayınları, 6. Baskı
229 sayfa
(…)
Sayfa 5:
ÖNSÖZ
Bir tarih fıkrasını tekrarlamanın zamanı geldi: İsa’nın ölümünden altmış yıl sonra, Sayda şehrinde birkaç Hristiyan: Herkes İsa’nın yolundan çıktı. Biz yaşayışta davranışta O’na uyalım, O’nu devam ettirelim, demişler. Kendileri de, topluluklarına girenler de, Hristiyanlığı bozmak suçu ile darağacında öldürülmüşler. Atatürkçülük de gitgide sağ ve sol fikir akımları arasında kendi gerçek kimliğinden uzaklaşmaktadır. Solda komünistin de, sağda Ayasofyacı’nın da silahı ve siperi O… Bugünkü gençliğe gerçek Atatürkçülüğü kavrayabildiğim kadar anlatmak için birkaç denemede bulunmak istedim.
(…)
Sayfa 8:
Geçmişin hikayelerinden anlıyoruz ki, Atatürk Osmanlı emperyalisti değildi.
(…)
Sayfa 12:
Osmanlı milliyetçiliği, hala bir din milliyetçiliği idi.
(…)
Sayfa 20:
31 Mart 1909 gericilik ayaklanması, sivil okula karşı olunmuştur. Medresenin kışkırttığı ve kılavuzluk ettiği askerler, İstanbul’da köşe bucak “mektepli zabit” aramakta idiler. Subay ağabeyimin nasıl saklandığı hâlâ hatırlıyorum. Mercan İdadisi kapısında iki arkadaşımla beni yakalayan iki askerle yanlarındaki softa, boyunlarımızdaki kravatları çekip, parçalamış, kitaplarımızın resimli sayfalarını yırtmışlardı.
(…)
Sayfa 21:
Bütün Müslümanlık dünyasının gerileme ve çökme sebebi “gavur” değil, “softa”dır.
(…)
Sayfa 21:
Atatürk devrimlerinin iki temel taşı, laisizm ve eğitim birliğidir.
(…)
Sayfa 22:
Laisizm sözünü, Meşruiyet devrinden beri gericiler bilerek kötü yorumlamışlardı. Ziya Gökalp laisizmi “lâ dini” diye Osmanlıca’ya çevirmişti. Lâ dini “dinle ilgisi olmamak” demekti. Gayr-ı dini, yani “dine aykırı olmak” demek değildi. O zamanlardan beri laisizmi dinsizlikle karıştırmak, gericiler ve gericiliğe dayanan politika simsarları için adet olmuştur.
(…)
Sayfa 24:
Atatürk medreseleri kapatarak eğitim birliğini kurduğu vakit, ilk yeraltı medresesi Çamlıcalı Süleyman adında bir gerici tarafından işletilmiştir ki; Atatürk’ün de, Atatürkçülük’ün de en büyük düşmanları Nurcular ve Süleymancılar denen bu takımdandır. Nurcular ve Süleymancılar’ın demokrasi medreselerinden yetişmiş olanlar arasında pek çok olduğunu aydın müftülerimizden duydum.
(…)
Sayfa 24:
Laisizme aykırı davranışların CHP’nin son yıllarında başladığı da bir gerçektir. Köy enstitüleri sistemi bozularak, devrim eğitiminin bütün halk çocuklarına benimsetilmesi davası, bazı CHP’li Milli Eğitim bakanlarınca aksatılmış; din bakımından hiç ama hiçbir manası olmayan Kur’an kursları şeriatçı okullara çevrildikten sonra Atatürkçülük’ün iki temel taşı; “laisizim” ve “eğitim birliği” köklerinden sarsılmıştır. Seçim yatırımları da, halk vicdanı sömürücülüğünü en yetkili yatırım olarak saydığı için, Türkiye bütün dünyada “gerileme” hükmünü giymiştir.  
https://groups.google.com/forum/#!topic/oybirligi/KOMefSDu590
http://ultra-turkler.blogspot.com/2011/05/kader-manifestosu-15-mays-2011.html
http://ultra-turkler.blogspot.com/2012/01/hangi-ataturk-veveya-kalpakl-ataturk.html
(…)
Sayfa 26:
Atatürk sonrasının, korkaklar ve cüceler elinde soysuzlaşmasına engel olamadık. Din, politikanın oyuncağı haline geldi.
(…)
Sayfa 36:
Niçin Dolmabahçe Sarayı’ndan kalkıp da, Park Oteli’ne giderek bir yolculuk hazırlığını yaptığımı merak etmediniz! Ben Park Oteli’nin casuslarla dolu olduğunu, her yaptığımın ve söylediğimin hemen yerine yetiştirileceğini bilirdim. Onun için Otel’e gitmiştim.
Yakınlarından bir dayanamadı; “Olur a Paşam! Eden araya girmeseydi, Fransa da dediğinden dönmeyebilirdi. O zaman ne yapacaktınız?” diye sordu.
Atatürk: “Ha! Dedi. Bakın size haber vereyim. Benim Türkiye’yi Fransa ile savaşa sokmaya hakkım yok. Eğer bu neticeyi almasaydım; hem devlet reisliğinden hem milletvekilliğinden çekilecektim. Hatay için hazırladığımız Kuvây-ı Milliye’nin başına geçecektim. Cumhuriyet hükümeti bana karşı asker yollayacaktı. Onlar da bana katılacaklardı.
(…)
Sayfa 38:
Orada bulunan Kazım Karabekir: “Kur’ân-ı azimüşşan Türkçe’ye çevrilemez, Paşa Hazretleri!..
Gazi Paşa: “Niçin çevrilemez efendim? Bu sözünüz Kur’ân’ın manası yoktur, demektir.”
Kazım Karabekir: “Hayır efendim ama mesela elif – lam – mim… ne diyeceğiz buna?
Gazi Paşa: “Ne demektir elif – lam – mim?
Karabekir: “Meçhul efendim…
Gazi Paşa. “Öyle ise karşısına bir sıfır koyar çevirmeye devam edersiniz.”
(…)
Sayfa 40:
Lâisizmin manasını iyi anlayalım: Dumlupınar zaferi vatan bütünlüğünü kurtarmıştır. Millet bütünlüğünü kurtaran eğitim birliği ve lâisizm devrimleridir. Eğitim birliği ve lâisizme en uzaktan bile dokunmak, millet hükmüne ihanet etmek demektir.
(…)
Sayfa 60:
CHP nedir? Laisizm ve eğitim birliğini devrimlerinin temeli yapan Atatürk’ün kurduğu parti! Tevekkelli bir gün bir belge üzerine:
“Partim…” sözünü yazınca, rahmetli Recep Peker; “Paşam! Niçin Cumhuriyet Halk Partisi yazmıyorsunuz?” diye sormuştu.
Atatürk; “Ne bileyim, sonuna kadar Cumhuriyet Halk Partisi’nin benim partim olarak kalacağını?” demişti.
Ne kadar ileriyi görücü imiş. Yaşamaz efendim yaşamaz, eğitim ikiliği milleti ikiye böldükçe ve camiler taassup ve kara inanç adamlarına teslim edildikçe, demokrasi yaşamaz. Çünkü ilerletici olmaz, geriletici olur. Me’mun’un devrinden sonra Türkiye Türklüğü gibi, dünya Müslümanlığı’nı da kurtarmak için Atatürk geldi. Me’mun’un açtığı yolu tıkayan Mütevekkil’e, “Müslümanlığın Neron’u” derler. Bizim vicdan sömürücüsü her partiden politikacılar, çağımız atom çağı olduğuna göre, Neron’a nerede ise rahmet okutucu ‘azlem’lerdir. “Azlem” zalimin beteri demektir.
(…)
Sayfa 69:
Bir Avrupa yolculuğundan dönen Recep Peker, Atatürk’e tam bir faşist partisi tüzüğü taslağı vermişti. Atatürk; “Peker bunu İnönü’ye okutmadan vermiş olmalı. Beyler millete diktatörlük edecekler. Kimin adına ne hakla?” diye öfkelenerek bir yana attı.
(…)
Sayfa 70:
İngiliz tarihçisi Wells der ki; “Modern devletin bir niteliği eğitimciliktir. Bir topluma danışılma hakkı tanınmadan onu eğitmek gerektir. Oy kulübelerinden önce okullar kurulmalıdır. Bilmeyenin elinde oy pusulası yalnız faydasız değil, tehlikelidir de!”
Bilmeyenin İngiliz’i, Alman’ı, Türk’ü, Arab’ı olmaz.
(…)
Sayfa 75:
Mustafa Kemal’e göre kesin zafersiz hiçbir ortalama anlaşma ile tam bağımsızlık elde etmeye imkan yoktu.
(…)
Sayfa 76:
Kuvvet dengeleri üzerine dayanırdı. Hürriyet için bir millet ölüm kalım savaşı verir. Ama sonraki işlerini hesap kitapla yapardı. Mussolini ve Hitler, Atatürk gibi olamadıkları için kendilerini de milletlerini de uçuruma sürüklemişlerdir. Atatürk, Türkiye’yi Balkanlar ve Orta Doğu’da andlaşmalar disiplini içinde almıştır. Her andlaşma, bir devletin hareket serbestliğini ister istemez kısıcıdır. Bir hürriyetçi olduğu için, ferdi “silen” ekonomik ve sosyal dikta rejimlerine karşı idi. Hele Rusya rejimini, hiçbir zaman ne benimsemiş, ne de sevmiştir.
(…)
Sayfa 84:
Elektrikten korkan, telefondan ürken, denizaltıyı vehimden karada çürüten Abdülhamid. Onun da gerisinde bir deli. Reşad’dan sonra düşman zırhlısına sığınarak kaçan Vahideddin. Bir hanedan böylece ancak sönüp gider. Çanakkale Savaşı’nda İstanbul tehlikeye girince, padişah için Eskişehir’de bir konak hazırlanıyordu.
(…)
Sayfa 85:
Mustafa Kemal bir bilgin değildi. Bir felsefeci, bir maliyeci veya ekonomici değildi. Cumhuriyetçi ve devrimler çağını, bu memleketi ve milleti gerilikten kurtarıp bir Yeniçağ devleti ve toplumu yapmaktan alıkoyucu bütün engelleri yıkmak için yapmıştır.
(…)
Sayfa 91:
Büyük asker Mc Arthur’un Atatürk’e hayranlığının neye dayandığı da kendiliğinden anlaşılmaktadır. Onun yolunu partisi başta olmak üzere bizler bıraktık.
(…)
Sayfa 92:
Atatürk, 1935’de bir Amerikalı gazeteci kadının; “Eğer bir savaş olursa Amerika tarafsız kalabilir mi?” sorusuna da, “Hayır, imkanı yok” demiştir.
Türkiye’de komünizm tehlikesi olup olmadığına verdiği cevap; “Türkiye’de komünizm olmayacaktır. Çünkü Türk hükümetinin ilk amacı, halka hürriyet ve saadet vermek, askerlerimize olduğu kadar sivil halkımıza da iyi bakmaktır.”
(…)
Sayfa 95:
Niçin yazdım bu konuşmayı bilir misiniz? Ankara’da, Mao’nun Çin’de milyonları birbirilerine öldürten kitabının Türkçe’ye çevrildiğini ve gençliğe dağıtıldığını duyduğum için! Bizde, kendi partisinde bile her bakımdan büyük insanı bırakıp Mao’ya tapınmayı demokratik hak sayanlar bile var.
(…)
Sayfa 104:
Eski alfabede “sad, dad, tı, zı” harfleri vardır. Mesela “Zıya” “zı” ile değil de “dad” harfi ile yazılmakta idi. Bir yandan Rus, bir yandan Avusturya orduları vatan üstüne yürürken, medrese hocaları arasında bir kavga kopmuştur: “Dad” harfi da, dı, du mu; yoksa za, zı, zu sesi mi vermelidir? Ziya mı, Dıya mı okunmalıdır? Kahvelere kadar yayılan bir kavga ki bastırmak için elebaşı softaları sürmek lazım gelir.
(…)
Sayfa 112:
Sekiz asırlık Endülüs’ü, Afrika’dan akıp gelen gerici medrese taassubu yıkmıştır. Yedi asırlık Osmanlı İmparatorluğu’nu müsbet ilimleri kapıdan sokmayan onyedinci asır sonrası medreseleri yıkmıştı. O medreseler bile Nurcu ve Ticani türeten demokrasi medreselerinden çok ileri idi. Atatürk yalnız Türklüğü değil, Müslümanlığı da kurtarmak istemişti.
(…)
Sayfa 117:
Ama İngiliz’in yermesi bile “nükteli alay.” Nasıl ki, bizim tenkidimiz sövme. Yermemizi artık düşünün. Aşkımız “çimdik.”
(…)
Sayfa 146:
“L’URSS sans idole – Putsuz Rusya.”
(…)
Sayfa 170:
Atatürk, ölünceye kadar beni kendi gazetesinin başyazarı olarak tutmuştur. Bütün devrimler edebiyatı, benim ve Yakup Kadri gibi birkaç, evet birkaç arkadaşındır. Kemalizm deyimi de bizimdir.
(…)
Sayfa 171:
Nitekim 1950’ye doğru, CHP içinde devrimler tavizciliği baş gösterince Ulus başyazarlığından da kendiliğimden çekilmiştim.
(…)
Sayfa 176:
Bir kaos. Ara sıra bir avutma sesi de gelir. Eğer Kuvay-ı Milliye Mustafa Kemal’den vazgeçerse, İngiltere ağır barış şartlarını  hafifletecek. Rahmetli Rauf Orbay, ki Atatürk’le dargın ömüştür, son yıllarında eski Terakkiperver Cumhuriyet Partisi paşaları ile bir toplantısında:
“Şunu itiraf etmeliyiz, demişti; eğer hiçbirimiz olmasaydık, Atatürk yapılanı yine yapardı ama o olmasaydı hiçbirimiz yapamazdık.”
İngilizler de bunu sezmişlerdi.
(…)
Sayfa 104:
Mahmud kendisine der ki: Azizim biz üç seneden beri orduyu beslemiyoruz, teşkil ediyoruz. Bugün bu teşkilatlanmanın bitiş noktası uzaktır bile.”
11 Ağustos notu: İyimserliğin fazlası kötüdür. Kötümser olmak fena.
(…)
Sayfa 190:
Türklere Hıristiyanlardan farklı davranmasa bile, onun idaresi altında bir Türkiye’nin 1919 + 15 = 1934’teki durumunu göz önüne getirir misiniz?
Türkiye Türkleri’nin, bugünkü Bulgaristan veya Yunanistan yahut Yugoslavya Türk ve Müslümanlar’ından ne farkı kalacaktı?
(…)
Sayfa 191:
“Go home…”
(…)
Sayfa 194:
Sözde Türkçü, Köprülü Fuad, Dışişleri Bakanı iken, İstanbul’un alınışının beş yüzüncü yıldönümünü, Yunanlıları gücendirmemek üzere kutlamadı idi. Oysa biz İstanbul’u Yunanistan’dan değil, Bizans İmparatorluğu’ndan almıştık.
(…)
Sayfa 219:
Yazımı büyük bir Fransız dergisinin kapağını kaplayan bir sözle bitireyim:
“Matematiksiz yaşanmıyor artık!”
(…)
Sayfa 220:
Ve Francis Bacon’un şu sözü:
“İnsan bildiğinden ibarettir.”
(…)
Sayfa 224:
Türk müziğinin piyasada ne kadar soysuzlaştığını görüyor musunuz? Klasikten hiçbir şey kalmamıştır.
(…)
Sayfa 228:
Moltke’nin yazdığına göre, Sultan Mahmud devrinde İstanbul Ermenisi bile yaşayışça, davranışça Türk kadar Türk’tü.



Kitabın adı: Hangi Atatürk
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=72238
Yazarı: Attila İlhan
http://tr.wikipedia.org/wiki/Attil%C3%A2_%C4%B0lhan
Türkiye İş Bankası yayınları
1. Baskı, 1981
9. Baskı, Mayıs 2011
426 Sayfa
17 TL
(…)
Sayfa 9:
Hangi istiklal vardır ki, yabancıların nasihatlariyle yabancıların planlarıyla yükselebilsin?”
6 Mart 1922
Mustafa Kemal
(…)
Sayfa 231:
“Biz Türk’üz, tam manasıyla Türk’üz! İşte o kadar! Asya için ve Avrupa için bizim konumumuz aynıdır. Dostlara sahip bulunmak, tam bağımsızlığımızı korumak, her şeyi Türk cephesinden değerlendirmek! Bu gerçekçi görüştür. Osmanlı İmparatorluğu’nu mahveden ideolojiye tepkidir.”
1921
Mustafa Kemal
(…)
Sayfa 325:
“(Fahrettin Altay) Paşa, biliyor musun ki ben Cumhurbaşkanlığı’nı bırakıp Hatay’a çete reisi olacağım!”
(…)
Sayfa 361:
Batı, ya Enver (Paşa) arar, ya da Damat Ferit!



Ve…
Son olarak…
Demem o ki:
AKP’nin İngiltere ile imzaladığı gizli bir anlaşma var mı?!
AKP’nin İsrail ile imzaladığı gizli / sır bir anlaşma var mı?!
AKP’nin Rusya ile imzaladığı gizli / sır bir anlaşma var mı?!
AKP’nin ABD’ye “İran’ı vurma” karşılığında, aldığı özel bir söz (Ergenekon) var mı?!
Demem şu ki:
Acem HAARP’i kapsamında adım adım Kıyamet!?
Sözün özü:
Ak Medya, Acem Melekleri’nin cinsiyetini tartışsa da, meleklerin cinsiyeti olmaz!
Bu kapsamda soruların en zalimi o en basit soru:
* Gırtlağına kadar yolsuzluğa batmış, kukla AKP’nin ipleri kim ya da kimlerin elinde!?
2013 TBMM’sinin Enver, Cemal, Talat İttihat Terakkisi’nden ne farkı var?!
* I. Dünya Savaşı’nda, II. Dünya Savaşı’nda, Soğuk Savaş’ta, Irak & İran Savaşı’nda ölenler, öldürtenler orta yerde dururken ve/veya I. ve II. Körfez Harekatları’nın failleri orta yerde dururken, BOP cinayetleri ya da Irak, Afganistan, Lübnan’da akan, akıtılan kan’ın failleri aramızda dolaşırken, ey F’takkeli okur, nedir bu Cumhuriyet’le hesaplaşma tutkunuzun esbab-ı mucibesi?!
http://www.guncelmeydan.com/pano/batis-yillari-ve-veya-acem-ak-melekleri-nin-cinsiyeti-hayrullah-mahmud-ozgur-t33380.html
Elcevap: ?!
Netice:
“Sözde değil özde laik bir cumhurbaşkanı!”
Ayrıştıracak değil, parçalanma noktasına gelmiş Türkiye’yi biraraya toplayacak “1 Numara”ya ihtiyaç var!
Aynı zamanda Neo 1940 şartlarında Türkiye’yi ‘enerji bazlı savaş’ın dışında tutacak “milli” bir Neo İsmet Paşa Çankaya’sına ihtiyaç var!
‘Çağın ruhu’na göre Çankaya’yı yönetecek milli bir ‘Hakem’e ve TSK’yı yönlendirecek çağdaş bir önder’e ihtiyaç var!
Ezcümle:
“Atatürk, Türk’uvaz’dadır!”
http://ultra-turkler.blogspot.com/2013/02/ataturk-turkuvazdadr-veveya-bu-hayvann.html
http://ultra-turkler.blogspot.com/2013/06/turkuvaz-rafineri.html
Nokta.

26 Haziran 2013
Hayrullah Mahmud Özgür

No comments:

Post a Comment